Hafif-orta düzeyli Alzheimer hastalarının katıldığı bir çalışmada yüksek dozda Vitamin B alımının hastalığın seyri üzerinde etkili olmadığı görüldü.
Alzheimerdakine benzer, beyin hücre hasarıyla ilişkili görülen amino asit düzeylerini düşürdüğü için bilim adamları vitamin B üzerinde durdular. Araştırmanın sonunda, hafıza, dikkat, dil ve oryantasyon gerilemesi bakımından plasebo ile Vitamin B verilen hastalar arasında her hangi bir fark olmadığı görüldü.
Journal of the American Medical Association'da yayınlanan çalışmada araştırmacılar bu vitaminlerin Alzheimer hastaları tarafından kullanılmaması gerektiğini vurguladılar.
Çalışmanın öncü yazarı, California San Diego Üniversitesi nörobilim profesörü Paul Aisen bir telefon mülakatında, bu yaklaşımın Alzheimer tedavisinde fayda vermediğini belirtti . Tedavide daha iyi bir yaklaşıma şiddetle ihtiyacımız var."
Alzheimer derneğine göre A.B.D.'de yaklaşık 5.2 milyon kişi Alzheimerden mustarip. Hastalık tüm dünyada önde gelen ölüm sebepleri arasında altıncı sırada yer alıyor. Tedavisi ise yok.
"Diğer yaklaşımlarda olduğu gibi, pek çok Alzheimer hastası bir umut olur diye bu tedavi yaklaşımına bel bağlamıştı. Biz bunun etkili olmadığını artık ispatlamış durumdayız" diyor Aisen.
"İnsanlar şunu bilmeli ki, ispatlanmamış her hangi bir tedavi fayda kadar zarar da getirebilir. Eczane veya sağlıklı gıda satan yerlerde suplement olarak satışa sunulmuş olsa bile."
"Homosistein amino asit seviyesindeki yükselmelerin, beyin hücrelerinin maruz kaldığı Alzheimer tipi hasarı giderek kötüleştirdiği laboratuvar araştırmasında ortaya kondu. Vitamin B homosistein düzeylerini düşürebiliyor. Bu yüzden araştırmacılar Alzheimerle mücadelede hastalığın gidişatını bu yolla yavaşlatabileceklerini düşündüler." diye belirtiyor Aisen.
2003 Şubat-2006 Aralık tarihleri arasında yürütülen çalışmaya hafif-orta düzeyde Alzheimer hastalığı olan 340 kişi katıldı. Bunlardan 202'sine folik asit, vitamin B12 ve vitamin B6 kombinasyonu, ilave 138 kişiye de 18 ay süreyle plasebo verildi.
Araştırmacıların bilişsel gerilemede %25'lik bir azalma olarak düşündükleri anlamlı fayda beklentileri boşa çıktı.
İngiltre,Oxford Üniversitesi'nden Robert Clarke ve Derrick Bennett'in bu konudaki görüşleri şöyle: "Alzheimer Hastalığı Ortak Çalışması'nda bilişsel gerileme hızı üzerinde Vitamin B'nin faydalı bir etkisinin saptanamayışının kesin sebebi henüz bilinmiyor. Nitekim yeni verilerle desteklenmediği takdirde, şu an için bilişsel gerileme ve Alzheimer hastalığından korunmak amacıyla homosistein düşürücü vitamin suplementlerinin rutin kullanımını haklı çıkaracak yeterli bir kanıt yok.
Bilim adamları neyin Alzheimere yol açtığından emin değiller. Sinir hücreleri arasına oluşan plaklardan ve ölen hücrelerin içerisinde oluşan bükülmüş lifler yani yumuklardan şüphe ediyorlar. Alzheimer Derneği'ne göre, plak ve yumaklar beynin başka bölgelerine yayılmadan önce, hafıza ve öğrenmede kilit rol oynayan bölgelerde oluşmaya başlıyor.
Bulgular plak ve yumakların sinir hücreleri arasındaki iletişimi bloke edebildiğini ve hücre sağkalımı için gerekli olan etkinlikleri bozabildiğini düşündürüyor.
Aisen'e göre, araştırmacılar homosistein üzerinde durmaktan artık vazgeçmeli ve hastalığın plak ve yumakları da kapsayan, spesifik patolojisine odaklanmalı.
"Güncel tedaviler faydalı olmakla birlikte, hastalığı modifiye etmekten çok, semptomların tedavisine yönelik. Ne yazık ki hiç biri hastalığın uzun süreli seyri üzerinde anlamlı bir etkiye sahip değil. Bu konuda henüz karşılanmamış ciddi bir ihtiyaç söz konusu. Birkaç yıl içerisinde hastalığı modifiye edici yeni tedaviler geliştirileceği konusunda hâlâ iyimseriz.